9 Temmuz 2017 Pazar

başka bir Karadeniz kentini keşif; Giresun


26/05/2012


Karşıdan bakınca ne güzelsin Gerze'm. Anadolu coğrafyasında böyle güzel, böylesine yaşanılası bir yer var mı başka? Dağlara tırmandıkça dönüp arkama bakıyorum, Gerze'yi bir kez, bir kez daha karşıdan görebilmek için... Cayva'da yapılan viyadük, devasal, korkunç çirkin bir şey olmuş. Viyadüğün inşaat halinin altından geçiyoruz, nasıl korkutucu nasıl doğanın güzelliğine zıt. Karadeniz sahil yolunda ilk defa gündüz yolculuk yapacağım, hava dolu, kurşuni bulutlar öbek öbek...

Kanlıçay çamları kesileli çok oldu, ama ben hala alışamadım. Bu yolun inişinde ve çıkışında, yan taraftaki güzelim çamlar, hepsi gitmiş. Gördüğümde şok olmuştum, Sinop'tan Doğu Karadeniz'e giderken en sevdiğim yerdi, çamların arasından kıvrıla kıvrıla vadiye inen o yol. Şimdi çıplak bir yerden vadiye iniyoruz. Vadide küçücük bir dere, bu dere de HES kurbanı.  Yakakent'te pirinç tarlaları su içinde,  tarlaların kenarları toprakla kapatılmış ve tarlaların içi su havuzu, aynı gibi tarla yüzeyleri. Bu aynadan bulutlara seyret, uçan kuşları seyret. Bahçeler hazırlanmış, mısırlar, taze fasulyeler, domates, biber... İnsanlar bahçelerde, kadınlar bir aletin üstüne dört kişi yan yana oturmuş, traktörle tütün sıralarını sürüyorlar. Traktörün arkasında farklı bir pulluk, bu pulluğun üzerinde yan yana dörtlü sıra şeklinde herhalde ağırlık olsun diye oturmuş kadınlar... Tütün fideleri küçük daha tarlalarda. Ev önlerinden kız çocukları el sallıyor, ben de el sallıyorum. Karadeniz sahil yoluna bakıyor evleri, ama eminim şehirler arası bir yolculuk yapmamışlardır. Öyle hasretle özenerek el sallıyorlardı ki... Bir çocuk üç veya dört yaşında, yol kenarında çamurda oyun oynuyor. 

Bahçelerdeki bu ekim dikim işi bir raks, toprakla insanın raksı... Bu raks ise insanı, kurdu, kuşu, böceği besliyor. Bu raks doğayı güzelleştiriyor, bu raks insanı güzelleştiriyor... Bu raksın adı "EMEK." İçim çok güzel, Karadeniz'in mavisini, Karadeniz'in yeşilini seyrediyorum. Kızılırmak yıllanmış, akışında, sessizliğinde güzelliğinde. Sivas'tan buraya dolana dolana, can vere vere, insanla doğanın raksına eşlik ederek,  bu raksa bereket vererek akıyor. Bafra Ovası bereket taşıyor. Kızılırmak'ın yıllanmış, yüzyıllanmış, bin yıllanmış emeğinin ürünü, Bafra Ovası...

Gelincikler süslemiş her yanı, kırmızı,  yeşiller içinde, kurutulmuş mısır demetleri pencerelere asılmış, sarı, mısırın sarısı... Mısır, Karadeniz'in simgesi. Çarşamba Ovası'nda Tekkeköy Termik Santrali, ön koltukta oturan ortaokul öğrencisinin babası da orada çalışıyormuş "zararı çok" diyor.  "Dumanı hep bizim eve geliyor" diyor. Çarşamba Ovası'nda Yeşilırmak'ın bin yıllık çabası, bereketi termik santralin pisliği ile yok ediliyor. Çarşamba Ovası sonsuz yeşillikte, fındık tarlaları, pirinç tarlaları burada, pirinç tarlaları yemyeşil. Fındık işçileri ağustosta yolları dökülür, mevsimlik işçilerin trafik kazaları, gazetelerin 3. sayfasına düşmeye başlar. Ayrıca Kürtlere yönelik ırkçı söylemler çoğalır.

Küçük bir dere üzerinden geçtik, suları yeşil. Üstünde yuvarlak yuvarlak nilüfer yaprakları, çiçekleri patlamamış daha.Terme çıkışında devasal bir termik santral, bitme aşamasında, termik santral yapabilmek için fındıklıkları kesmişler, santral fındıklıklar arasında. "Büyük Türkiye Büyük Yatırım" yazıyor termik santralin reklam tabelasında, 20 yıl sonra Türkiye'nin girişinde, "Büyük Enerji Çöplüğü, Büyük Türkiye" yazacak. Çarşamba Ovası'nda iki tane termik santrali. Elektriğe ihtiyacımız varmış, tüketim çılgınlığını durdurmaya ihtiyacımız var aslında, bu tüketme hırsımız durmalı.

Karadeniz sahil yolu Ünye'yi çok etkilememiş. Tek yoldan devam ediyor karşılıklı ulaşım, parklar, bahçeler, ilçenin düzeni güzel. Yol üzerinde birçok bar var, 1980 yılların solcuları açmış bu barları. Karadeniz'de tüm yerleşimler birbirine benziyor ama Ünye farklı, doğuya gittikçe yeşillik artıyor. Mısır, tütün, pirinç, fındık, çay, Karadeniz'i güzelleştiriyor ve zenginleştiriyor bu coğrafyayı. Ordu'da sahilden küçük bir dağın tepesine teleferik çıkıyor, turistik bir amaçla şehir panoraması için kurulmuş.

Giresun'da iniyorum, Yalçın'la buluşuruz. Çarşıda eski evlerin olduğu dar sokaklarda, yokuş yukarı çıkıyoruz, rektörlük binası da eski bir bina. Daha dik bir yokuştan kaleye tırmanıyoruz, Giresun kalesinde deniz manzaralı bira içiyoruz, beton yığını bir kent. Betonların arasında direnen ahşap evler... 


Giresun'un eski evleri


Betona dönmüş bir Karadeniz sahil kenti

Kaleden inerken kafamızın da hoşluğu ile yokuş aşağı inerken balkonlardan rengarenk sardunya çalıyoruz. Sardunyanın yaprağının kokusuna da çiçeğine de bayılıyorum.

Tirebolu arabasının kalkmasına daha var, biz de Giresun'da kapitalizmin kendini yeniden ürettiği, insanların kendini yeniden yeniden tükettiği en işlek caddesinde  yürüyoruz. Gece Tirebolu ya geçiyoruz, sahil yolunun bozmadığı nadir yerleşimlerden. Bir de Perşembeyi merak ediyorum, gece Tirebolu'ya ulaşıyoruz, bir şey anlamıyorum. Öğretmen evine geçiyoruz, öğretmen evleri artık bitmiş, berbat bir  yer. 

Öğretmen evinin penceresinden

Sabah daracık yokuşlardan iniyoruz, sokakları Mardin sokaklarına benziyor, daracık inen, dönen, çıkan, bir evde biten merdivenler. Betonarme evlerin arasında, ahşap eski evler de var, burada da çiçeği seviyor insanlar, Gerze'deki gibi. Daracık merdivenler yosunlu, yosunlu merdivenlerden sahile iniyoruz. 


Eski evler
Gerze'nin iskelesi gibi güzel bir deniz kıyısı var; tekneler, deniz, çay bahçesi... Bir çay bahçesinde kahvaltımızı yapıyoruz. küçücük bir yerin sessizliği, sakinliği, hoşuma gidiyor. Küçük kalesi kapalı, iskelede istavrit avcıları var. İskelede teknelere, ağlara baka baka ilerliyoruz, kayalıklarda dolaşıyoruz. 

Balıkçı tekneleri

Tirebolu Kalesi

Rengarenk balıkçı ağları

Sahili güzel ama yerleşimi dik ve beton, Gerze çok çok daha güzel. Öğleden sonra 6 saatlik bir Karadeniz sahili yolculuğu ile güzel Gerze'ye varıyorum.


Otobüsle gittiğimdir






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Zephry Ekspresi ile Kuzey Amerika'yı Keşif 3: San Francisco

25 Ocak 2020 San Francisco  Üç günün sonunda Emrywill tren istasyonunda iniyorum ve otobüs aktarması ile San Francisco'ya geçiyoruz.  Sa...