12 Ocak 2021 Salı

Tuğla Evleri, Taş Köprüleri ve Suya Yansımalarıyla: Georgetown

25 Ağustos 2019

Georgetown / Washington DC /ABD

Bir yıllığına -Ağustos 2019 ve Ağustos 2020- misafir araştırmacı olarak geldiğim Washington DC'de yavaş yavaş etrafı tanımaya, çeperimi genişletmeye çalışıyorum. Günübirlik bir keşif için metro ile Georgetown'a geliyorum. Potomac Nehri kıyısında, tamamen tuğladan eski,  küçük bir kent. Tuğla, bu küçük kente tarihi bir doku verirken akan nehir de bu tarihi dokuya bir akış, bir nefes veriyor. Potomac Nehri, Georgetown'u ikiye bölüyor, bir taraf tarihi bir kent iken diğer taraf ise modern bir yerleşim. Ben eski kenti gezmeyi tercih ediyorum.

Bazı evlerin boyası akmış ama bu haliyle daha bir tarihi...

Bazıları ise daha yeni boyanmış

Ev önlerindeki kaldırımda ağaçlar ve ağaçların altında tuğla evler

Kapı önlerinin yanan lambaları, vintage atmosferi daha da pekiştiriyor

Kentin, geniş bir yataktan akan Potomac Nehri kıyısında kurulmasının yanı sıra bir de tuğla yapıların arasından akan kanallar var. Kanalların üzerine kurulmuş taş veya demir köprüler, devasa kırmızı binaların kanallara bakan yüzeyini saran sarmaşıklar, binaların kanaldaki suya yansımaları... Her kare, görsel bir şölen.

Bir kentin, suya düşen yansımasının o kente daha bir derinlik katması

Kat kat yukarı çıkan binalar, suya yansımada kat kat aşağıya iniyor

Yansımada, sarmaşıklar da  dökülüyor gibi duruyor

Suyun üzerinde hafif bir esintiyle yansımalar daha bir soyut manaya dönüşüyor

Taş köprüler de ayrı bir güzellik veriyor kanallara

Issız sokaklarda gâh  köprülerden geçiyorum gâh kanal kıyısında yürüyorum gâh pencereleri ve kapıları saran sarmaşıkları seyrediyorum gâh suya düşen yansımaları... Kalabalığın olmadığı bir kentte yansımaların, sarmaşıkların, taş köprülerin ve tuğla evlerin  keyfini çıkarıyorum. 

Tuğla binaların güzelliği yetmezmiş gibi bir de yüzeyleri sarmaşıklar sarmış, özellikle pencere ve kapıların etrafında kümelenenler...

Küçük tuğla evlerin dışında, merkezdeki tuğla iş yerleri

Yazın sonuyla birlikte sarmaşıkların sadece gövdeleri kalmış binanın yüzeyinde

Pencere ve kapıların etrafında kümeleşen sarmaşıklar

Kanal kıyısındaki iş yerleri ve demir köprüler

Kanal boyunca bir tarafta toprak patika var, yürüyebiliyorsun veya birkaç bar, oturup bir şeyler içebiliyorsun ya da taş ve demir köprülerden kanalı üstten seyredebiliyorsun. Hepsinin ayrı bir bakış açısı ve ruhu var.

Evlerin arasından değil de kanal kıyısında yürümeyi tercih edenler

Sağ tarafta, ağaçların altında yansıma manzaralı bir bar

Bardan manzaralar

Eski kentin mahallelerinden çıkınca yine büyük binaların ve trafiğin içine düşüyorsun. Etrafın keyfini çıkarmaktan ziyade bir yerlere yetişme kaygısı kaplıyor insanı. 

Georgetown'un merkezi


Pembe, metro hattı; yeşil gezdiğim eski kent Georgetown.



Zephry Ekspresi ile Kuzey Amerika'yı Keşif 3: San Francisco

25 Ocak 2020 San Francisco  Üç günün sonunda Emrywill tren istasyonunda iniyorum ve otobüs aktarması ile San Francisco'ya geçiyoruz.  Sa...