25 Ağustos 2019
Georgetown / Washington DC /ABD
Bir yıllığına -Ağustos 2019 ve Ağustos 2020- misafir araştırmacı olarak geldiğim Washington DC'de yavaş yavaş etrafı tanımaya, çeperimi genişletmeye çalışıyorum. Günübirlik bir keşif için metro ile Georgetown'a geliyorum. Potomac Nehri kıyısında, tamamen tuğladan eski, küçük bir kent. Tuğla, bu küçük kente tarihi bir doku verirken akan nehir de bu tarihi dokuya bir akış, bir nefes veriyor. Potomac Nehri, Georgetown'u ikiye bölüyor, bir taraf tarihi bir kent iken diğer taraf ise modern bir yerleşim. Ben eski kenti gezmeyi tercih ediyorum.
|
Bazı evlerin boyası akmış ama bu haliyle daha bir tarihi... |
|
Bazıları ise daha yeni boyanmış |
|
Ev önlerindeki kaldırımda ağaçlar ve ağaçların altında tuğla evler |
|
Kapı önlerinin yanan lambaları, vintage atmosferi daha da pekiştiriyor |
Kentin, geniş bir yataktan akan Potomac Nehri kıyısında kurulmasının yanı sıra bir de tuğla yapıların arasından akan kanallar var. Kanalların üzerine kurulmuş taş veya demir köprüler, devasa kırmızı binaların kanallara bakan yüzeyini saran sarmaşıklar, binaların kanaldaki suya yansımaları... Her kare, görsel bir şölen.
|
Bir kentin, suya düşen yansımasının o kente daha bir derinlik katması |
|
Kat kat yukarı çıkan binalar, suya yansımada kat kat aşağıya iniyor |
|
Yansımada, sarmaşıklar da dökülüyor gibi duruyor |
|
Suyun üzerinde hafif bir esintiyle yansımalar daha bir soyut manaya dönüşüyor |
|
Taş köprüler de ayrı bir güzellik veriyor kanallara |
Issız sokaklarda gâh köprülerden geçiyorum gâh kanal kıyısında yürüyorum gâh pencereleri ve kapıları saran sarmaşıkları seyrediyorum gâh suya düşen yansımaları... Kalabalığın olmadığı bir kentte yansımaların, sarmaşıkların, taş köprülerin ve tuğla evlerin keyfini çıkarıyorum. Tuğla binaların güzelliği yetmezmiş gibi bir de yüzeyleri sarmaşıklar sarmış, özellikle pencere ve kapıların etrafında kümelenenler...
|
Küçük tuğla evlerin dışında, merkezdeki tuğla iş yerleri |
|
Yazın sonuyla birlikte sarmaşıkların sadece gövdeleri kalmış binanın yüzeyinde |
|
Pencere ve kapıların etrafında kümeleşen sarmaşıklar |
|
Kanal kıyısındaki iş yerleri ve demir köprüler |
Kanal boyunca bir tarafta toprak patika var, yürüyebiliyorsun veya birkaç bar, oturup bir şeyler içebiliyorsun ya da taş ve demir köprülerden kanalı üstten seyredebiliyorsun. Hepsinin ayrı bir bakış açısı ve ruhu var. |
Evlerin arasından değil de kanal kıyısında yürümeyi tercih edenler |
|
Sağ tarafta, ağaçların altında yansıma manzaralı bir bar |
|
Bardan manzaralar |
Eski kentin mahallelerinden çıkınca yine büyük binaların ve trafiğin içine düşüyorsun. Etrafın keyfini çıkarmaktan ziyade bir yerlere yetişme kaygısı kaplıyor insanı.
|
Georgetown'un merkezi |
|
Pembe, metro hattı; yeşil gezdiğim eski kent Georgetown. |
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil